İki kadının esprili sohbetinde “Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü okumuşsundur herhalde.” sorusu gündeme geldi.
Bir diğer kadın ise bu soruya şu cevabı verdi:
“Okumuş kadar yapacak kadar okudum. Birçok insan böyle yapıyor biliyorsun ki… Bu böyle yapılır. Klasikler okunmaz, okumuş gibi yapılır. Bir yerde bir soru sorulduğunda da ‘Çok eskiden okumuştum. Orasını hatırlamıyorum. Ama tekrar bir okuyacağım. 13 yaşında okumuştum, ortaokulda okumuştum’ denir. Bunu bütün enteller bilir.”
“OKUMAYA ISINAMADIN MI… EN AZINDAN İSİMLERİNİ BİL”
Bir diğer kadın ise “Olsun olsun. En azından isim bilin. Bazen ortaya atarsınız değil mi? Olabilir. Kitap okumayı sevmiyor musun? Vaktin mi yok? Okumaya ısınamadın mı? İçine sinmedi mi okumak? Kitap okumayı kendine yediremiyor musun? O zaman bari isimlerini bil.” diye konuştu.
Kitapçıdaki kapakların akılda tutulması tavsiyesini veren kadın şunları söyledi:
“Kitapçı gez ve kendini görmüş olduğun kitapları okuduğun fikrine alıştır. Bir kitabı görmüş olmakla okumuş olmak arasında o kadar da fark yok. Görsel hafıza. Ben bu kitabı gördüm, kapağını yazarını biliyorum.”
Ardından “Sana ‘Şu kitabı okudun mu?’ diye sorulduğunda şöyle cevap verebilirsin: ‘Biliyorum o kitabı’, bu kadar basit.” diyen kadının o sözleri gündem oldu.
