Business Insider‘da “Erdoğan’ın geleceği şüpheli ama Türkiye’nin Rusya ile bağları ve ABD ile gerilimi hiçbir yere gitmiyor” başlıklı yayınlanan bir haberde, Türk dış politikasına dair değerlendirmeler yer aldı.
“Küresel çalkantıların yaşandığı bir dönemde Türkiye’nin eşsiz jeopolitik konumunun, uluslararası siyasette büyük bir rol oynamasına olanak sağladığı” belirtilen haberde, “Sonuç olarak Türkiye, Batı’nın tercihlerine aykırı tutumlar sergilediği için sık sık eleştiriliyor” ifadeleri yer aldı.
Haberde, seçimlerde kim galip gelirse gelsin “Türkiye’nin dış politikasına yön veren çıkarların, herhangi bir büyük güç bloğuyla uyum sağlamaktan kaçınan ve Ankara’nın hareket özgürlüğünü en üst düzeye çıkaran aynı dengeleyici eylemi” gerektireceği belirtilerek, “ABD’li politika yapıcılar Erdoğan’la başa çıkmakta ne kadar zorlansalar da, Kılıçdaroğlu’nun dış ilişkilere yaklaşımı da Batı yanlısı olmayacaktır” denildi.
“KILIÇDAROĞLU’NUN, SAVAŞI ÇÖZMEK İÇİN ÇALIŞACAĞINA DAİR İŞARETLER VAR”
“Bu dengeleyici hareketin Rusya-Ukrayna savaşı boyunca sergilendiği” vurgulanan haberde, şunlar kaydedildi:
“Türkiye, “G7 pazarlarına ve muhabir ilişkilerine erişimde olası bir kayıptan” kaçınmak için ABD yetkilileri tarafından “Rus tüzel ve gerçek kişilerle yapılan işlemlerde daha fazla durum tespiti yapması” yönünde baskı altına alındı. Ancak, Türkiye’nin ekonomik çalkantıları ve Rus ithalatına olan bağımlılığı göz önüne alındığında, Kılıçdaroğlu G7’nin yaptırımlarını uygulamama ve Moskova ile ekonomik ilişkileri sürdürme sözü verdi.”
Haberde, “Erdoğan gibi Kılıçdaroğlu’nun da Rusya-Ukrayna Savaşı’nı “çözmek” için çalışacağına ve her iki taraf için de kabul edilebilir bir “yüz kurtarıcı çözümü” savunacağına dair işaretler var” denildi.
“RUSYA, RESMİN DIŞINA BIRAKILMAMALI”
Business Insider’a konuşan bir muhalif yetkili, savaşta bir çözüme ulaşıldıktan sonra “Rusya ve Batı arasında uzun süreli bir açmazdan kaçınmak için Türkiye’nin istikrarlı bir güvenlik mimarisine ihtiyacı” olduğunu ve “Rusya’nın resmin dışında bırakılmaması” gerektiğini söyledi.
Türkiye ile ABD arasındaki keskin görüş ayrılıklarının başka yerlerde de devam edeceği belirtilen haberde, “Suriye’de ABD, Kılıçdaroğlu’ndan daha uzlaşmacı bir muhatap bulamayacaktır. Erdoğan Beşar Esad ile bir yakınlaşma süreci başlattı, ancak Kılıçdaroğlu Türkiye’de yaşayan milyonlarca Suriyeli mültecinin geri dönüşünü kolaylaştırmak için Şam ile diyaloğa daha da açık olacağını belirtti” denildi.
Haberde, “Washington ne derse desin, Kılıçdaroğlu Türkiye’nin güneydoğu sınırını PKK’nın saldırılarından korumak için askeri güce güvenmeye devam edecek” ifadeleri yer aldı.
MUHALEFET YETKİLİSİ, ADANA MUTABAKATI’NA VURGU YAPTI
Muhalefet yetkilisi, Türkiye’nin Suriye’den çekilme koşullarını, “1998 Adana Mutabakatı’nın yeniden canlandırılması şartına bağlı” olarak tanımladı.
Son olarak haberde, “Kılıçdaroğlu yönetimindeki dış politika, selefinden önemli ölçüde devamlılık gösterecektir. ABD’li politika yapıcılara, Türk kamuoyunda kim kazanırsa kazansın aynı yaklaşımı benimsemeleri ve her iki adayın da batıya doğru sert bir dönüş yapmasını beklememeleri tavsiye edilir” denildi.
