Afrika kıtasında yer alan ülkelerin tamamı maalesef uzun yıllar boyunca sömürgeci devletlerin elinde ezildiler. Yakın bir zamana kadar Senegal de böyle bir ülkeydi. En sonunda bağımsızlığını kazanan Senegal, eski yaşanmışlıklardan ders çıkardı ve barış içinde bir düzen kurdu. Ülkede birçok farklı etnik grup olmasına rağmen gerçek bir huzur ortamı hakim.
Senegal, Afrika kıtasının en batı ucunda yer alıyor. İklim ve kültürel bakımdan diğer Afrika ülkeleri ile benzer özellikler gösteren Senegal, diğer hiçbir bölgeye benzemeyen özelliklere de sahip. Afrika kıtasındaki en güvenli turizm bölgelerinden biri olarak kabul edilen ülke, aynı zamanda pek çok farklı ihraç ürününe de ev sahipliği yapıyor. Ülke hakkındaki bazı detaylar gerçekten de duyanları şoke edecek cinsten.
Senegal hakkında bilgiler:
- Senegal yakın zamana kadar bir Fransız kolonisiydi.
- Bir dönem köle ticaretinin merkezi konumundaydı.
- 7 tane UNESCO alanına ev sahipliği yapıyor.
- Arabayla girişin yasak olduğu bir ada var.
- Senegal nehirlerinde gezerken katil su aygırlarına dikkat edin.
- Ülkede bir Barbie gölü var.
- Futbol düşündüğünüz kadar popüler bir spor değil.
- Senegal en zengin etnik çeşitliliklerden birine sahip.
- Ülke ekonomisi balık ve yer fıstığı üzerine kurulu.
Senegal yakın zamana kadar bir Fransız kolonisiydi:
Antik çağlardan beri insan yerleşimi olduğu tespit edilen Senegal bölgesindeki bilinen ilk topluluk, 11. yüzyılda buraya yerleşmiş Takrurilerdir. İslamiyetin kabul edildiği bölgeye 15. yüzyılda Portekizliler, 17. yüzyılda Fransızlar geldi. Koloni haline gelen ülkenin St. Louis kenti uzun yıllar Fransız Batı Afrika Sömürge Kolonisinin başkenti oldu.
Sonraki yıllarda İngilizlerin saldırması nedeniyle 1840 yılında ülke tam anlamıyla Fransızlar tarafından işgal edildi. Uzun uğraşlar sonucunda Senegal 1960 yılında tam bağımsız hâle geldi. Yüzde 90’ı Müslüman olan ülkede hiçbir askerî darbe yaşanmadı.
Bir dönem köle ticaretinin merkezi konumundaydı:
Senegal, Afrika kıtasının en batısında olması nedeniyle önemli bir ticaret merkezi konumundadır. Maalesef yakın zamana kadar Avrupalıların Afrika’dan aldıkları ticaret ürünleri insanlardı. Senegal’in 3.5 kilometre açığında bulunan Goree Adası da insan ticaretinin yani köleliliğin merkezi konumundaydı.
Goree Adası, 15. yüzyıl ve 19. yüzyıl arasında bir tür köle ticaret merkezi olarak kullanıldı. Avrupalı gemilere güvenli bir liman olması için düzenlenen ada, bugün ülkenin en çok ziyaret edilen turizm bölgesi. Buraya gönderilen köleler bir daha geri dönmediği için ‘Dönüşsüz Kapı’ olarak anılan adada o dönem yapılmış kaleleri, köle mahallelerini ve köle tüccarlarının evlerini görebilirsiniz.
7 tane UNESCO alanına ev sahipliği yapıyor:
Senegal’in tarihî ve coğrafi güzelliklerini korumak için ülkedeki 7 alan UNESCO Dünya Mirası Listesine alındı. Bu alanlar şu şekilde;
- Bir dönem köle ticaretinin merkezi olan Goree Adası
- Nesli tükenmekte olan hayvanların olduğu Niokolo-Koba Ulusal Koruma Alanı
- Senegal’in ilk başkenti olan Saint-Louis Adası
- Milyonlarca kuşa ev sahipliği yapan Djoudj Ulusal Kuş Cenneti
- Dünyadaki cennet olarak anılan Güneydoğu Senegal’in doğal harikaları
- Gizemi hala çözülememiş Senegambia’nın Taş Çemberleri
- Tam bir adalar diyarı olan Salum Deltası
Arabayla girişin yasak olduğu bir ada var:
Senegal’in Petite Cote şehrinin açığında Joal-Fadiouth isimli bir ada bulunuyor. Tahta bir köprü ile kara bağlantısı sağlanan bu adanın özelliği, sayısız deniz tarağı kabuğundan oluşmuş olması. Yüz yıldır üzerinde insanların yaşadığı ve balıkçılık yaptığı bu yapı ada halkı tarafından sürekli yeni kabuklar eklenerek besleniyor. Tüm bu kabukları bir arada tutan ise sazlıklar ve mangrov ağaçlarının kökleri. Tabii doğal olarak bu kadar hassas olan bir adaya arabayla girmek yasak. Zaten yasağı çiğnemek isteseniz bile tahta köprünün arabayı taşıyabileceğini sanmıyoruz.
Senegal nehirlerinde gezerken katil su aygırlarına dikkat edin:
Kulağa ilginç geliyor ama gerçek. Tonlarca ağırlığa sahip olmasına rağmen otçul ve barışçıl bir canlı olarak bildiğimiz su aygırları, son on yılda 25 balıkçıyı parçalayarak öldürdü ve onlarcasını da yaraladı. Ülkenin doğusundaki Gouloumbou sularında yaşayan su aygırları koruma altında oldukları için halkın bunları öldürmesi kesinlikle yasak ama o sularda avlanmak isteyen balıkçıların hayatı büyük tehlike altında.
Ülkede bir Barbie gölü var:
Tabii gölün adı bu değil ama bu şekilde adlandırmamızın nedeni gölün pembe renkte olması. Başkentin bir saat uzağında bulunan Lac Rose Gölü ile ilk karşılaştığınızda kimyasal bir sızıntı olduğunu düşünebilirsiniz ama pembe rengin nedeni, Dunaliella Salina isimli bir bakteri. Okyanustan on kat daha tuzlu olan Lac Rose Gölünde yaşayan bu zararsız bakteriler, güneş ışığından korunmak için kırmızı renkli bir pigment üretiyorlar. Üretilen pigment nedeniyle gölün rengi özellikle Kasım ve Haziran ayları arasında Barbie tonlarında bir pembe renge dönüşüyor.
Futbol düşündüğünüz kadar popüler bir spor değil:
Senegal denilince pek çok kişinin aklına ilk gelen spor futbol olduğu için ülkede futbolun en popüler spor olduğunu düşünebilirsiniz ama yanılıyorsunuz. Aslında Senegalliler laamb adını verdikleri bir güreş sporuna bayılıyorlar. 2019 yılında ülkenin en ünlü güreşçileri olan Modou Lo ile Balla Gaye’nin karşı karşıya geldiği ve ‘Yüzyılın Dövüşü’ olarak adlandırılan bir maçı 70 binden fazla kişi stadyumda canlı olarak izledi.
Senegal en zengin etnik çeşitliliklerden birine sahip:
İnsanlığın ilk dönemlerinden itibaren bölgede yerleşim olduğu için Senegal halkı da birden çok etnik kökene sahip farklı gruplardan oluşuyor. Etnik grupların her birinin ayrı bir dili ve ayrı bir kültürel geçmişi var. Ülkenin neresinde yaşıyor olurlarsa olsunlar her biri ait oldukları etnik kökenin geleneklerine uygun hareket ediyor. 20’den fazla etnik grubun olduğu ülkedeki en kalabalık etnik gruplar Wolof ve Pulaa olarak biliniyor.
Ülke ekonomisi balık ve yer fıstığı üzerine kurulu:
Senegal’in ihracatı iki temel ürün üzerine kurulu: balık ve yer fıstığı. Ülkedeki ekili tarım arazilerinin yüzde 40’ında yer fıstığı yetişiyor. Bazı dönemler yılda bir milyon tondan fazla yer fıstığı üretiliyor. Atlantik Okyanusu’nun hemen kıyısında yer alan ülkede elbette balıkçılık da önemli mesleklerden bir tanesi. Özellikle kıyı bölgesinin neredeyse tamamı balıkçı kasabalarından oluşuyor. Kıyıya şöyle bir baktığınız zaman her boyda ve çeşitte balıkçı teknesi ile karşılaşabiliyorsunuz.
Afrika kıtasının en batısında yer alan Senegal hakkında bazılarını ilk kez duyduğunuz ilginç bilgilerden bahsettik. Bir gün Senegal’e yolunuz düşerse nehirlere pek yaklaşmamanız gerektiğini unutmayın, malum su aygırları.