Adını Charles Ponzi’den alan Ponzi sistemini ilk kez 1800’lerde falcı Sarah Emily Howe isimli kadın uyguladı

Bankacı Seçil Erzan’ın Fatih Terim’den Arda Turan’a, Emre Belezoğlu’ndan Muslera’ya kadar bir çok ismi yüksek faizli fon vaadiyle dolandırmasının ardından bir kelime yine sık sık karşımıza çıkmaya başladı: Ponzi.

Ülkemizde ise daha çok kullanılan ismiyle Saadet Zinciri…

Türkiye’de Banker Kastelli gibi isimlerin büyük vurgunlara imza attığı Ponzi sistemi adını Charles Ponzi’den alıyor. Ponzi sistemi finalinde en tepedekini zengin etmeyi amaçlıyor.

Sistem her ne kadar Charles Ponzi’nin adıyla ünlenmiş ve bilinmiş olsa da bu dolandırıcılığı ABD’de ilk uygulayan Sarah Emily Howe isimli kadındı.

BAYANLAR DEPOZİTOSU BANKASI

Sarah Emily Howe 1870 ve 1880’lerde Ponzi şemasına uyan büyük dolandırıcılık olaylarına imza attı.

Howe’un doğum tarihine ilişkin kesin bir bilgi olmasa da 1820-1827 yılları arasında Rhode Island’da doğduğuna ilişkin bilgiler bulunmakta. Yaptığı iki evliliğin ardında üçüncüyü 1852’de Manchester New Hampshire’da Florimund L. Howe ile evlendi. Amerikan iç Savaşı’nın ardından Boston Masachusett’e taşındılar. Çift burada falcı olarak ve bazıları suçlu olan çeşitli farklı meslekteki kişilerle işler yaptı.

Aynı teminatla teminat altına alınan birden fazla kredi aldıktan sonra 1875’te birkaç hafta hapiste kaldı. Ancak yargılama sonucunda beraat etti.

Howe Nisan 1879 yılı öncesi yalnızca bekar kadınlardan mevduat kabul eden bir tasarruf bankası olan Bayanlar Mevduat Şirketi’ni kurdu. Mevduat sahiplerine, bankanın mütevazı kadınlara yardım etmek isteyen bir Quaker isimli hayır kurumuyla çalıştığını söyleyerek güvenlerini kazandı.

Parasını yatıran kadınlara, başlangıçta haftada yüzde iki, daha sonra ayda yüzde sekiz gibi çok yüksek bir faiz oranı sözü verdi. Aslında böyle bir hayır kurumu yoktu.

Howe, eski mevduatların faizini ödemek için yeni açılacak hesaplara yatacak olan patalara güveniyordu. Howe kurduğu bir şirketin hiç reklamını yapmamasına rağmen, ilk hesap açanların tavsiyelerine güvenen, Chicago ve ve Washington gibi uzak şehirlerdeki yaklaşık 1200 kadından 500 bin dolar (bugünün yaklaşık 15 milyon dolarına denk) para toplamayı başardı.

(Sarah Emily Howe’un ölüm haberi)

Eylül 1880’de Bosto Daily Advertiser isimli gazete, Bayanlar Mevduatı’nın bir dolandırıcelık sistemi olduğunu anlatan haberler yapmaya başladı. Bu haberler Huwe’a para yatıranların bankaya hücum etmesine neden oldu. Ekim ayı geldiğinde plan çöktü ve Howe birden fazla dolandırıcılıkla suçlanarak tutuklandı ve üç yıl hapis yattı.

İKİNCİ DENEMESİ KADINLAR BANKASI

Howe, 1884’te serbest bırakıldıktan sonra başka bir sahte banka olan Kadınlar Bankası’nı kurdu. Yeni banka, Bayanlar Mevduatı ile aynı ilkelere göre çalışıyordu ancak ayda yüzde yedi gibi biraz daha düşük bir faiz oranı vaat ediyordu. Nisan 1887’de yeni dolandırıcılık ortaya çıkmadan önce tahminen 50 bin dolarlık depozito kabul etti. Howe, kendisine dava açılmadan Boston’dan kaçtı.

Howe, Chicago’da da Bayanlar İhtiyat Yardımı adı altında aynı sistemi tekrar kurarak yeni denemelerde bulundu. Aralık 1888’de tutuklandığı Boston’a döndü, ancak mağdurlar onun kovuşturmasına katılmaya isteksiz oldukları için Mart 1889’da serbest bırakıldı.

Sistemini devam ettiremeyen Huwe öldüğü 26 Ocak 1892 tarihine kadar falcılık yaparak geçimini sağladı.

İNSAN KAÇAKÇILIĞINDAN DOLANDIRICILIĞA

Peki Ponzi sistemini dünyaya tanıtan Charles Ponzi kimdir?

Ponzi fakir İtalyan göçmeni bir ailenin oğluydu. Başarısız bir eğitim hayatının ardından zengin olma rüyasını gerçekleştirmek için, 1900’lü yılların başında İtalya’dan ABD’ye göç etti.

Ponzi, burada birçok vasıfsız işte çalıştı. 1907’de sahte çek kesmekten, sonrasında da beş İtalyan göçmeni ABD sınırından ülkeye sokmaktan beş yıl hapiste yattı.

Ponzi’nin hayatının dönüm noktası posta kuponlarını keşfetmesi oldu. O dönemlerde, yurtdışındaki mektuplar uluslararası bir cevap kuponu içerirdi. Bu kuponlar, anlaşmalı ülkelerde nakit paraya çevrilebilirdi. İşin Ponzi’yi ilgilendiren kısmı ise, kuponların her ülkede farklı nakit değerlerinin olmasıydı.

Ponzi, ucuz olan ülkelerden kupon satın alıp, daha pahalı olan ülkelere satarak bu işten para kazanmayı kafasına koydu.

90 GÜNDE YÜZDE 100 KAR VAADİ

Bu noktada ise piramit yani Ponzi olarak bildiğimiz şemayı kullanmaya karar verdi. Planı o dönemin yasalarını da ihlal etmiyordu. 1920’de Securities Exchange Co. adında bir şirket kurup camına bir kağıt atı: “45 günde %50, 90 günde %100 kar yapın!”…

Yüksek kar vaadini gören meraklı yatırımcılar Ponzi’yi ziyaret etmeye başladı.

8,5 MİLYON DOLARLIK SERVET

İlk etapta toplam 870 dolar yatırım yapan 15 müşteriye ulaştı. 6 ay içinde yatırımcı sayısı 20 bine ulaşırken topladığı para ise 10 milyon doları buldu. New Jersey ve Maine’de ofisler açtı. En nihayetinde yatırımcı sayısı 40 bini aştı. Ponzi’nin serveti ise 8,5 milyon doların üzerine çıktı.

Yatırımcılardan elde edilen fonların IRC satın almak için kullanılması gerekiyordu. Bunun yerine Ponzi, eski yatırımcılara ödeme yapmak için yeni yatırımcılardan elde edilen fonları kullandı.

Ortada bir iş değil sadece para sirkülasyonu olduğunu yatırımcılar bilmiyordu. Sistemin devam etmesi, sonsuza kadar yeni yatırımcıların gelmesiyle ancak mümkündü.

ÖLDÜĞÜNDE CEBİNDE 75 DOLARI VARDI

1920’li yıllarda Ponzi’nin yaptığı işlerin yasal olmadığı tartışmaları gazetelere haber olmaya başladı. Yatırımcılar paralarını geri almak isteyince foyası ortaya çıktı.

Ponzi, yatırımcılarının sadece yüzde 10’unun paralarını ödeyebildi. Geriye kalan 5 milyon doları ödeyemeyince tutuklanıp uzunca süre cezaevide kaldı. 15 milyon dolarlık dolandırıcılığı gerçekleştiren Ponzi’nin öldüğünde cebinde sadece 75 dolar vardı.

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir